Büyüklük odur ki, hiç kimseye iltifat etmeyeceksin, hiç kimseyi aldatmayacaksın, memleket için gerçek ülkü neyse onu görecek, o hedefe yürüyeceksin. Herkes senin aleyhinde bulunacaktır. Herkes seni yolundan çevirmeye çalışacaktır. Önüne sayılamayacak güçlükler yığacaklardır,
kendini büyük değil küçük, zayıf, vasıtasız, hiç telâkki ederek, kimseden
yardım gelmeyeceğine inanarak bu güçlükleri aşacaksın. Ondan sonra sana büyüksün derlerse, bunu diyenlere de güleceksin.
1908 Mustafa Kemal Atatürk
![]() |
Mustafa Kemal Atatürk |
Bir başına kuru kuru, hiç bir anlam yüklemeden Atatürk’ü sevmek, sevmek değil.
Atatürk,
cılız bir sevda olamaz.!
kendisine gün gelip de değişebilir yürek sahipliği yapılan olamaz.!
devrimlerinin takipçiliği, dünden bugüne evrim geçiren bir bağlılık olamaz.!
“izindeyim” diyen, dünü bilmeyen-bugünü yaşamayan-yarını göremeyen olamaz.!
“cehalet batağında” zaman tüketen, Atatürk’ü takdir eden olamaz.!
göz boyamak için Atatürk’ü anmak, O’nu anlamak olmaz.!
Sırf entellektüel görünme çabasıyla, hakkında mesnetsiz ileri geri konuşanlar var birde.! benim de hiç ama hiç tahammül edemediğim...
“mercimek beyinler” kütlesel açıdan olanaksızlıklar içinde oyalanır durur
çeperi dardır genişleyemez - yeniye yer açtırmaz oksitlenmiş hücre duvarları mevcuttur
kullanılmamaktan kaynaklı beyin oksitlenme yapıyordur
“benim” diyebildiği değerleri yoktur - hep başkasından “ödünç aldıkları” cümlelerle fiziksel görüntüde var! olurlar..gerçeğinde yok...turlar.
“sahiplendikleri” yoktur, daha acınası olan bu yokluktan haberleri de yoktur...
işte tüm bu “yitikliğe” rağmen, Atatürk hakkında mangalda kül bırakmadıkları konuşmaları mevcuttur.
Atatürk’ü anlamak bir kavganın adıdır..gericiliğe, cehalete, esirliğe, zorbalığa, dönekliğe, sindirilmeye, dini alet edenlere, bunlara göz yumanlara, söyleyecek sözü olup ta susanlara ve bunlara benzer nice yakışmayanlara karşı yapılan kavgadır.
Atatürk’ün 20.yüzyılın ilk yarısında söylediklerini, başardıklarını, uyguladıklarını ve uyarılarını 21.yüzyılda hala anlamayanların olması kahrediyor insanı elbette. Aslında tartışmaya açık olmayan konuların hala soru-cevap halinde tartışılıyor olması da ayrı bir trajedi.
-Mustafa Kemal neden ilahlaştırılıyor..
-Neden sadece Atatürk kanunla korunuyor..
-Peygamber mi Atatürk mü..
Ben de çok nadir olsa da,bu tarz densiz sorulara denk geldiğimde Ata’mın saygı ile andığım ismini, mantıksız soruları cevaplamak için kurulacak cümle içinde geçirtmemek adına, cevapsız bırakırdım. Doğruluğuna inandığım De Levis’in şu sözünü hatırlamak, cevapsız bırakmamı kolaylaştırıyordu.
“ Bir insanın zekası verdiği cevaplardan değil, sorduğu sorulardan anlaşılır.”
Ve öğretmendim, biliyordum ki, kimseye potansiyelinden fazlasını anlatmakla, öğretmekle zaman kaybetmemek lazım. Ben susmadan, hiç bir soruyu cevapsız bırakmadan kavgamı başka metodlarla vermeye hep devam ettim. Konuşulacak platformlar - muhattap kabul edilecek bireyler başka yerlerdeydi benim için.
Kendi yaşamına bir mum dikememiş hayatı karanlık şahıs, kalkar da destursuz - düstursuz utanmadan ülkeyi karanlıktan aydınlığa çıkarmış Atatürk’ü eleştirir.!
Adama sorarlar, “ bre kendini bilmez, sorumluluk alıp da hangi taşın altına elini koydun yada ne başardın da kaç taş üstüne taş koydun, ülken - şehrin - neslinin devam edeceği çocukların için dün yada bugün ne öğrendin..yarınlar için ne hedefledin..”
Eğitim Derecelerimiz ve Mesleklerimiz her ne olursa olsun, hiç farketmez
Atam'ın dediği gibi ;
"Vatanını en çok seven, görevini en iyi yapandır."

Canim ogretmenimmm, Ankara Ulugbey Lisesinden Arda ben.Hatirlar misiniz bilmiyorum,uzun yillar gecti ustunden ama ben sizi dun gibi hatirliyorum.uzerimde emeginiz cok,tesekkurlerim yetersiz kalacaktir.Ingilizceyi sevdirmenin disinda vatan sevgisini de pekistirmistiniz o size ozel metodlarla:)yaziniz sizi anlatiyor zaten:)Zaten son cumleyi gorunce,tahtanin yanina buyuk harflerle yazip astiginizi hatirladim.Sonsuz saygilar biricik ogretmenim.
YanıtlaSilUnutmadim tabii ki cakir gozlu Arda.:)Gorevini cok iyi yapan bir sinif baskaniydin:)Sen hatiralarini ve vatan sevgini taze tutarak en guzel tesekkuru ediyorsun Arda'cim. Zorla elde edilemeyen degerler bunlar,artik not endisesi olmayan zamanlarda bile;) hala hatirlaniyor ve tebessumle hatirlaniyorsa ogretmenler, karsiliksiz sevginin taniminin en yakistigi orneklerden biridir iste bu.Sana da cok cok cok kucak dolusu sevgiler.
YanıtlaSilÇok değerli Özlem Hocam, Yalvaç’dan Sevda ben.Ben sizi hiç unutmadım canım öğretmenim, bilgilerinizi, yüreğinizi, sevginizi ve hatta evinizi açmıştınız bana.’Okuyacaksın bahane yok okuyacaksın’ derdiniz, sırf İngilizce öğretmeni değildiniz bizim için, vatan millet bayrak sevdasını öyle güzel işlerdiniz ki.Siz Yalvaç’dan ayrıldıniz ama desteğiniz devam etti bana. Babamı ne zorluklarla siz ikna etmiştiniz liseye gitmem için, geçen sene kaybettim babamı, ama hep babacığımın dualarındaydınız. Doktor oldum öğretmenim, el öptürmezdiniz siz ama yinede ellerinizden öperim birtanecik öğretmenim ve herşey için teşekkür ederim.
YanıtlaSilSevda'cim oncelikle basin sagolsun,babani hatirliyorum zor ikna olmustu ama eminim verdigi karardan dolayi memnuniyetinden ve seninle duydugu hakli gururdan. Su anda bulundugun konum olabilecek en anlamli tesekkur bana.Tebrik ederim guzel kizim.O senelerdeki kucuk kizi hatirliyorum bende:)sartlar ne olursa olsun basarmak kacinilmaz oluyormus iste, kendin kanitisin bunun.Cok cok operim guzel yanaklarindan.
YanıtlaSil