Salı, Ocak 15

San Francisco


Gecen ay soyle bir West Coast turu yapalim dedik ve ilk olarak San Francisco'dan basladik. Detaylica anlatmaya gecmeden once hemen soyleyeyim, bayildim ben San Francisco'ya. Izmir'li olunca sehir icinde hep yokus olmasi alisilan bir durum ancak DC'de hic ama hic yokus olmadigindan cok tuhafima gitmisti ilk zamanlar. San Francisco'da benim ilk dikkatimi ceken sey yokuslar oldu. Bana Izmir'imi hatirlatti hemen (daha bircok yonuyle animsatti, anlaticam detayli). Son derece sevimli ve guzel geldi bana bu sehir.

San Francisco sehri bir yarim ada uzerine kurulmus. Amerika'nin bati sahilinde bulunmakta. Iklimi iliman, biz gittigimizde yagmurlu ve serindi ama titremeden rahatca gezebildik sehri. Insanlar son derece sicakkanli, konuskan, arkadas canlisi geldi bize. (DC'de pek alisik olmadigimiz bir durum bu). Iklimlerin insanlar uzerindeki etkisi ile ilgili gorusleri pekistirir cinsdendi.

SF sehri "cable car" denilen, tramvay cinsi araclariyla meshur ayni zamanda. En hareketli ve işlek cadde Market Street’ den Fisherman’s Wharf’a uzanan tarifsiz guzellikteki ve ayni zamanda nostaljik bir keyif turunu mutlaka ama mutlaka yapmalisiniz. O dimdik yokuslarda ozellikle, bu elektrikli tramvaylar ile muthis bir adrenalin yukselmesi de yasayacaginiza hic suphe yok.:) 


SF Cable Car
SF Cable Car




















Tabii SF denilince ilk akla gelen Golden Bridge koprusu. Bu Golden Bridge koprusu muazzam bir goruntuye sahip. Yapimina 1933'de baslanmis ve 1937'de tamamlanmis, zaman zaman aksilikler yasanmis elbette hatta soylenilene gore kopru yapiminda calisan 13 kisi hayatini kaybetmis. Kopru ismini San Francisco korfezine acilan bogazdan almis. Mimari Joseph Strauss, kendisinin heykeli de orada zaten.


Joseph Strauss


Golden Gate Koprusu


















SF'da bir baska bayildigim, SF evleri. Elbette yuksek binalar var ancak sehirde bir cok ev mimari tarihe sadik kalip is-dis cephe yenilemesi yaparak, son derece sirin ve guzel bir goruntu olusturmus. Bu arada SF sokaklarindan birinde gorunce, resmini cekmeden duramadim.:) cumle icinde kullanimi tabii ki Turkiye anlaminda degil ama ben anlamak istedigim gibi anladim.:) guzel degil mi sizce de?




Gidilip gorulmesi gereken bir baska yer Alcatraz adasi ve o meshur Alcatraz Hapishanesi. Alcatraz Hapishanesine gitmek icin gunluk turlar duzenleniyor Pier 41 den ama mutlaka cok onceden biletinizi alip yada ayirtmaniz gerekiyor cunku hep cok onceden bitiyormus biletler. Eger yer bulamazsaniz, alternatif olsun diye baska bir tur yapmislar Pier 39'dan kalkan, yaklasik 1 saat suruyor. Alcatraz Adasina gidip hapishaneyi gezemiyorsunuz ama Golden Gate Koprusunun altindan gecip Alcatraz Adasi'nin cok yakinina kadar gidip resim cekebillecek imkani da rahatca bulabiliyorsunuz.


Alcatraz Hapishanesi
Alcatraz Adasi ve Hapishanesi

 







Pier 39 dedigim yer turistik bir yer. Yeme-icme- eglence gibi bir cok aktiviteyi bulabileceginiz ve cok keyifli vakit gecirebileceginiz bir yer. En cok ilgi cekenlerden birisi de meshur deniz aslanlari tabii.:)



Pier 39 Deniz Aslanlari
Pier 39 Deniz Aslanlari

                           


   






Pier 39'da yapilacak seyler cok tabii ama doganin bir baska muhtesem guzelligine sahit olmak istiyorsaniz muhtesem bir akvaryum sizi bekliyor. Sadece baliklar degil akliniza gelebilecek neredeyse tum deniz canlilarini (hatta omrunuzde gorup duymadiklariniz ) gorebileceginiz cok guzel bir dev akvaryum.


Pier 39 Akvaryum
Pier 39 Akvaryum

 










Yine mutlaka mutlaka gidip gormeniz gereken bir yer, Japanese Tea Garden ( Japon Cay Bahcesi). Oyle cay bahcesi deyince akliniza gelen cay bahcesi imajini silin hemen, bayilacaksiniz gidip gezdiginizde ve hatta yuruyerek gezelim dediginizde hem bayilacaksiniz hem yorulacaksiniz.:) koskocaman yemyesil miss gibi havasi olan bir yer. Yorulduktan sonra da yine muhtesem otantik bir havasi olan Tea Garden'da dinlenip yine orijinal Japon Caylarindan ve bizim lokuma benzeyen onlara ozel tatlidan yiyerek, yorgunlugunuzu atip cigerlerinizi tertemiz oksijen ile doldurup, ruhunuzu da o yemyesil doganin verdigi huzurla besleyip tekrar SF turunuza devam edebilirsiniz.



Japanese Tea Garden
Japanese Tea Garden




Japanese Tea Garden
Japanese Tea Garden
         



   















Bir baska gidilmesi sart olan yer, Fisherman's Wharf (balıkçılar limanı). Buraya gittiginizde, mutlaka 
Boudin Sourdough Bakery & Cafe'ye mutlaka ugrayin. En meshur firin burasi, yiyecekleriniz midenize yediklerinizin gorselligi de gozlerinize hitap edecek. :) mesela soyle;




Boudin Sourdough Bakery & Cafe
Boudin Sourdough Bakery & Cafe



                 








Detaya girmeden gidilip gorulmesi gereken yerleri soyle siralayacak olursam, Golden Gate Koprusu, Alcatraz Adasi ve Hapishanesi, Pier 39, China Town (Cok meshur Cin Mahallesi), SF Modern Sanat Muzesi, Golden Gate Park ( NY'daki Central park'dan bile buyuk!),Union Square Alisveris Merkezi (Gucci, Louis Vitton, Coach, Cartier, Disney Store, Macy's, Neiman Marcus ve daha nice dunya markalarini bulabilirsiniz), Grace Katedrali (aristokratik SF deneyimlemek icin ideal bir yer), Fisherman's Wharf , North Beach ( SF'in kucuk Italya'si denilen yer), SBC Park ( nefes kesen manzalar size hitap ediyorsa mutlaka gidin), Paramounts Great America Park ( Santa Clara'da burasi ve cocuklara da hitap eden bircok degisik atraksiyon mevcut), ve son olarak bir daha tekrarliyorum mutlaka mutlaka SF sehir icinde deneyimleyeceginiz ve asla unutamayacginiz muhtesem keyifli Cable Car turunu mutlaka yapin. 

Bir de sunu mutlaka belirteyim, mutlaka araba kiralayin ve oyle gezin. Taxi ile sehir turunu zaten aklinizin ucundan bile gecirmeyin derim.:) Araba kiralamak hem size ekonomik olarak buyuk bir fayda saglar, hem de gezip gormek istediginiz yerlere daha rahat ulasabilirsiniz. Eger West Coast turu yapayim derseniz zaten SF'den baslayip da California'ya kadar muhtesem manzaralarin oldugu yerleri geze geze gidebilirsiniz. 

San Francisco cok buyuk bir sehir degil ama gezilecek, gorulecek ve cok buyuk keyif yasanacak bir sehir. Bunun yanisira bana soracak olsaniz, imkan olsa hemen soguk iklimli Washington DC tarafindan ayrilip, bi an dusunmeden yerlesecegim ve eminim yasamaktan cok keyif alacagim, benim canim Izmir'imi bana animsatacagi icin de memleket hasretini bir nebze olsun azaltacagina inandigim bir sehir. Los Angeles icin ayni seyi soyleyemem ( bir sonraki yazimda bahsedicem Los Angeles seyahatinden) ama California icin de, hemen pili pirti toplayip tasinabilecegim yer diyebilirim. California'yi da Los Angeles seyahatini anlattiktan sonra yazicam ve tabii ki Hollywood Beverly Hills'i de! :) 







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder